Gabrielle Bonheur Chanel, 1909-1910 yılları arasında kendi adını taşıyan modaevini kurduğu günden, son anına kadar çalıştığı öldüğü güne kadar kuruluş değerlerine hep sadık kaldı. Amacı kadınlara özgürlüğü, rahatlığı ve şıklığı aynı anda verebilmekti ve kurduğu markayla 20. Yüzyıl kadın modasında devrim yarattı. 1. Ve 2. Dünya savaşlarında bile güçlü varlığını sürdürmekle kalmayıp tüm zorluklara rağmen yüzyıllarca adını taşıyacak markayı büyütmeye devam etti. Günümüzde, Chanel markası hala lüksün en güçlü temsillerinden.
Chanel’in geçmişte moda tarihini değiştiren, ilham veren kararlarının ardından hala gündemde olan dijitalleşme karşıtı stratejisi de epey ilgi çekiyor.
Bilindiği gibi, e- ticaretin yükselmeye başlamasıyla perakende savaşında açılan yeni cephede küçük büyük tüm markalar birbirileriyle mücadeleye başlamıştı. Hele 2020’de başlayan pandemi e-ticarette yavaş ilerleyen markaları bile hızlıca bu ticaret ağının içine çekti ve modanın yeni savaş alanı genişledi.
Geçtiğimiz sene en ağır darbeyi alanlardan biri olan dev şirket %14 gerileme kaydetti ve herkes Chanel’in lüks rakipleri gibi e-ticarete bu sefer girip girmeyeceğini merak etmeye başladı. (Burada şunu belirtmek isterim ki kaydettiği düşüşle bile geçen sene 10.1 milyar dolarlık ürün satışı gerçekleştirdi.) Sadece parfüm ve kozmetik ürünlerini dijital ortamda satan marka, giyim, çanta, ayakkabı ve mücevherlerini de artık online da satışa sunacak mıydı? Tabi ki hayır ! Chanel bu savaşa girmeyi yine reddetti. Son 20 yıldır sürdürdükleri e-ticarete karşı isteksizlikleri devam ediyor ve şirket yöneticileri sahip oldukları bu stratejiyi değiştirmek için bir sebep olmadığında ısrarlılar.
Chanel yöneticileri Chanel’in lüks bir deneyim satma işinde olduğunu ve bu kişisel dokunuşun online da sunulmasının imkansız olduğunu belirtiyor. Şirketin hali hazırda 206 butiği var ve kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi ve alıcılarla moda danışmanları arasındaki etkileşim kendi stratejilerinin temelini oluşturuyor. Geçtiğimiz hafta Global CFO- Chanel, Phillip Blondiaux BOF’a verdiği demeçte “Odak noktamız mağazadaki müşteri ilişkileri üzerinde olmaya devam ediyor. Kişiselleştirilmiş ilişkiler sunarak müşterilerimizin lüks deneyimini korumak istiyoruz.” dedi.
Chanel’ in dijital satış konusundaki duruşu mantıklı mı değil mi zaman gösterecek fakat doğru strateji de olacağına dair işaretler de var. Geçtiğimiz sene marka, fiyat artışı gerçekleştirdiğinde, müşterilerin mağazalara akın etmesi şirketin ne kadar büyük bir marka değerine sahip olduğunu bir kere daha gösterdi. Evet, gelecek dijital ama ticaret sadece online olarak kalmayacak gibi görünüyor. Diğer rakipleri satışları arttırmak için yeni stratejiler geliştire dursun Chanel’in kendi değerlerinden ödün vermektense masaya para koyup temel ilkelerine sahip çıkması çok cesurca ve ilham verici.
Müthiş güçlü bu kadının kurduğu imparatorluk sarsılmadan devam ediyor ve ben de buna bayılıyorum. Onun en sevdiğim sözüyle bitirmek istiyorum.
“Bazı insanlar lüksün fakirliğin karşıtı olduğunu düşünüyor. Oysa lüks, bayağılığın karşıtıdır.”
Coco Chanel